Eleştirmenlerden Tam Not Alan Filmler (Güncel)

Film önerileri arayan insanlar için en iyi ve basit yol eleştirmenlerden tam not almış filmler listesine göz atmak olacaktır. Bu liste tercihleri büyük ölçüde etkilemektedir. Eleştirmenlerin kötü yorumladığı veya eksiklerini açık açık yazdıkları filmlerin izlenme sayıları maalesef ki oldukça düşük seviyelerde kalmaktadır. İyi yorumlanmış ve tam not almış filmler ise çok sayıda kişi tarafından izlenerek rekorlara imza atabilmektedir.

Eleştirmenlerden Tam Not Alan Filmler

Bir eleştirmenin gözünden filmin değerlendirmesini tercihlerinde etkili neden olarak kullanan seyirci burada yer alan görüşlere dayanarak filmi izlemeye karar veriyor veya fragmana bile bakmadan vazgeçebiliyor. Eleştirmenlerden tam not almış filmler genellikle puanlamaları oldukça yüksek yapımlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Büyük bütçeli ve ünlü oyuncuların boy gösterdiği bu filmlerde tüm detaylar değerlendirildiği için izlerken sizde çok keyif alacaksınız.

Kaliteli Film İzlemek İçin Eleştirmenleri Dikkate Alın !!!

Gerçek bir başyapıt veya ödüllü filmleri doğru gözden değerlendirmek için ve zamanınızı kaliteli bir film ile geçirmek için mutlaka eleştirmenlerden tam not almış filmler arasından seçim yapmalısınız. İsteyenler Netflix üzerinden bu kaliteli filmlere kolayca ulaşabilirler.

Akılınızda belirlediğiniz tarzda korku, dram, gerilim, komedi, polisiye, aksiyon gibi yeni dönem veya eski dönem filmlerine yapılmış olan yorumları dikkate aldığınızda film hakkında ortalama bir fikir sahibi olmaktasınız. Tam not almış filmleri tercih ettiğinizde ise hayal kırıklığı yaşama şansınız çok daha azdır. Öneri üzerine film izlemek yerine listelenmiş en doğru seçeneklerden tercih yapmak çok daha risksizdir. İşte ” Eleştirmenlerden Tam Not Alan ” güncel film listemiz;

La Vita é Bella (Hayat Güzeldir)

Bir peri masalı tadında bir yapım olan La Vita é Bella; 1930’lu yılların İtalya’sında geçen bir filmdir. 1999 yılında izleyicisiyle buluşmuş olan bu film; Guido ismindeki bir Yahudi kitapçının aşkını anlatmaktadır. Kaygısız ve tasasız bir karakter olan Guido, sevdiği bir kadına kur yaparak onu bir şekilde evliliğe ikna etmenin yollarını arıyor.

Tabi ki Guido bu aşk masalını güzel sonuçlandırmayı da başarıyor. Sevdiği kadınla evlenen Guido’nun bir de çocukları olacaktır. Tam mutlu bir şekilde hayat sürerken; İtalya Almanlar tarafından işgal edildiği için, aile artık büyük bir trajediyle karşı karşıya kalacaktır. Artık Guido, ailesini korumak için var gücüyle çalışacaktır. Roberto Benigni filmi olan La Vita é Bella film eleştirmenlerinden de yüksek puan almayı hak etmiştir.

Schindler’s List (Schinler’in Listesi)

Bir Steven Spielberg filmi olan Schindler’s List (Schinler’in Listesi) 1993 yılında seyircisiyle buluşmuş bir yapımdır. Tam olarak bir biyografi filmi olarak tanımlansa da bu film hem bir dram hem de tarihi bir öyküyü içeriğinde barındırıyor. Thomas Keneally’in eserinden sinemaya uyarlanmış olan bu güzel film; seyircisinden de 8.9’luk bir IMDB puanı almayı başarmıştır. Filmin başrol oyuncuları arasında Liam Neeson ile Ralph Fiennes de yer alıyor.

Film tam 12 Dalda Oscar’a aday olmasıyla da ses getirmiş bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. 7 Dalda Oscar kazanmayı da başaran bu film; oldukça sürükleyici bir öyküyü de içeriğinde barındırıyor. Ülkemizde de 1994 yılında vizyona girmiş olan bu yapım; seyircinin büyük beğenisi de kazanmayı başarıyor. Dolayısıyla Schindler’s List (Schinler’in Listesi) eleştirmenlerden de yüksek bir not almayı hak ediyor.

The Pianist (Piyanist)

2002 yılında seyircisiyle buluşmuş bir yapım olan The Pianist (Piyanist) vizyona girdiğinde ses getirmeyi başaran bir yapım olarak tanımlanıyor. Bir Roman Polanski yapımı olan bu film; senaryosuyla da seyircisini kendisine bağlamayı başarıyor. Filmin senaryosu Wladyslaw Szpilman’ın hayatının anlatıldığı bir kitaba dayanıyor. Film tam anlamıyla bir dram filmi özelliğini yansıtıyor. Almanya, Polonya, Birleşik Krallık ve Fransa ortak yapımı olan bu film, izleyicisinin zihninde apayrı bir yere de sahip olmayı başarıyor. Film konu olarak 2. Dünya Savaşında yaşanmış bir dramı konu olarak işliyor. Bu filmde başrol oynayan; Adrien Brody Oscar’da en iyi erkek oyuncu ödülünü de almıştır.

The Shawshank Redemption (Eseratin Bedeli)

1994 yılı yapımı olan The Shawshank Redemption (Eseratin Bedeli), mükemmel bir senaryoyu seyircisiyle buluşturuyor. Bir Frank Darabont filmi olarak karşımıza çıkan The Shawshank Redemption (Eseratin Bedeli); günümüzde de ilgiyle seyredilen filmler arasında yer alıyor. Red ve Andy adındaki iki mahkum, parmaklıklar arasında müthiş bir hayat mücadelesi veriyor. Kendilerine ait kurdukları özel dünyada hayata tutunmanın yollarını arayan bu iki mahkum; bir çok yönden de birbirlerini tamamlıyor. Andy; başarılı bir bankacıdır. Red ise eskiden beri hapis yatan, sakin bir karaktere sahiptir. Toplamda 7 Dalda Oscar’a aday gösterilen The Shawshank Redemption (Eseratin Bedeli) eleştirmenler tarafından da oldukça yüksek bir puana sahip olmasıyla ön plana çıkıyor.

Django Unchained (Zincirsiz)

Bir Quentin Tarantino filmi olarak seyircisiyle buluşan Django Unchained (Zincirsiz) 2012 yılında izleyicisinin karşısına çıkmış harika bir filmdir. Aslen alman asıllı bir ödül avcısı olan Dr. King ile o dönem köle olan Django’nun yolları bir şekilde kesişiyor. Tabi ki burada ilginç bir rastlantı durumu da ortaya çıkıyor. Zira Dr. King Schultz’un ölü ya da diri bir şekilde ele geçirmeye çalıştığı kişi köle Django’nun eski efendisidir. Bu iki kahraman birbirleriyle bir anlaşma yaparlar. Bu anlaşmaya uygun bir şekilde oldukça sıra dışı bir maceraya yelken açarlar. Bu arada Django bu sırada eşini de aramaktadır. Sinemanın en iddialı karakterleri arasında yer alan Quentin Tarantino, bu filmle mükemmel bir western tarzını seyircisiyle buluşturuyor. Bu da filmin eleştirmenler tarafından yüksek not almasında etkili oluyor.

Slumdog Millionare (Milyoner)

2008 yapımı bir film olarak seyircinin karşısına çıkan Slumdog Millionare (Milyoner), kendine has senaryosuyla dikkatleri üzerine çekiyor. Bir Danny Boyle filmi olan Slumdog Millionare (Milyoner); Hindistan’da geçen bir öyküyü seyircisiyle buluşturuyor. Jamal adındaki bir kahramanın sıra dışı öyküsünü beyaz perdeye aktaran bu film, hem öksüz hem de fakir olan Jamal’ın başarı öyküsünü ekranlara taşıyor. Jamal; Hindistan’da yayınlanan bir bilgi yarışmasına katılmanın hayalini kurmaktadır. Bir gün bu şansı yakalayan Jamal; bu yarışmada üst üste soruları bilmeyi de başaracaktır. Ama bir türlü bu yarışmada bir hile yapmadığına da kimseyi inandıramamaktadır. Bu film en iyi yabancı film kategorisinde de Oscar’ı hak eden bu film; eleştirmenlerden de yüksek bir not almayı başarıyor.

The Green Mile (Yeşil Yol)

Mükemmel bir senaryoya sahip olan The Green Mile (Yeşil Yol), tüm zamanların en iyi filmleri arasında gösteriliyor. 1999 yılı itibariyle seyircisiyle buluşmuş olan bu film; bir Frank Darabont filmi olarak izleyicisinin karşısına çıkıyor. The Green Mile (Yeşil Yol), bir mahkum ile bir hapishane görevlisinin hikayesini beyaz perdeye aktarıyor. İdama mahkum edilen mahkumların son yolculuğuna uğurlamakla görevli olan Paul Edgecomb, sıra dışı olaylara tanık oluyor. Esasında bu sıra dışı olaylar oldukça cüsseli ve korkutucu bir görünüme sahip olan John Coffey adındaki bir mahkumun getirilmesiyle başlıyor. Ancak bu ürkütücü görüntüsünün altından hassas bir yürek taşıyan bu mahkum oldukça kötü bir suçtan ceza almıştır. Filmin öyküsünün sinemaya başarılı bir şekilde aktarılmış olması bu filmin iddialı yapımlar arasında yer almasını sağlıyor.

The Bourne Ultimatum, (Son Ültimatom)

2007 yılı yapımı bir film olarak karşımıza çıkan The Bourne Ultimatum, (Son Ültimatom); sürükleyici bir senaryoya sahip. Ajan Jason Bourne’nun geçmişinin izlerini sürmesini konu alan bu film; oldukça aksiyon dolu sahneleriyle dikkatleri üzerine çekiyor. Amerika’nın kirli oyunlarına bir şekilde alet olmuş olan Ajan Jason Bourne; bu geçmişiyle yüzleşmeye karar veriyor. Oldukça gizli bir şekilde yürütülen bir projenin ortaya çıkmasına katkı sunan kahramanımız; bunu üstük zekasıyla başarıyor. Kendi hafızasının en ücra köşelerini yoklayarak gerçekleri araştıran ajan Bourne; tabi ki peşindekileri de alt etmek durumundadır. Sürekli bir aksiyon ve maceranın hakim olduğu bu film; haklı olarak eleştirmenlerden de yüksek bir puan alıyor. Eleştirmenlerin çoğu bu film için kusursuz tanımını kullanılıyor.

Leon (Sevginin Gücü)

Tam anlamıyla sevginin gücünü beyaz perdeye yansıtmayı başarmış olan bu film; 1994 yılında izleyicisiyle buluşmuştur. Masumiyet abidesi olan bir kız ile bir katilin hikayesini konu olarak işleyen Leon (Sevginin Gücü); bu ikili arasındaki iletişime odaklanıyor. Her ikisinin de birbirlerinden kaybedecek başka şeyleri bulunmayan insanlardır. Durum böyle olunca film duygusal yönüyle ön plana çıkıyor. Esasında filmdeki olaylar Mathilda adındaki 12 yaşındaki bir kızın etrafında şekilleniyor. Üvey ailesinin yanında yaşama durumunda kaşan Mathilda; burada hiç de mutlu değildir. Ancak sadece erkek kardeşinin hatırına burada kalmaktadır. Bir şekilde tüm aile fertleri öldürülen Mathilda kendisini Leon’un dairesinde saklayarak koruyor. Olaylar da bu saatten sonra bambaşka bir hal alıyor.

Mad Max: Fury Road, (Çılgın Max: Öfkeli Yollar)

Tam anlamıyla bir aksiyon filmi olarak karşımıza çıkan Mad Max: Fury Road, (Çılgın Max: Öfkeli Yollar) 2015 yılında seyircisinin karşısına çıkmış bir filmdir. Bir aksiyon filminden ne bekliyorsanız bu filmde rahatlıkla bulabilmeniz mümkün oluyor. İlk anından son anına kadar sürükleyici bir öyküye sahip olan Mad Max: Fury Road, (Çılgın Max: Öfkeli Yollar) seyircisinin beğenisini kazanan bir film olarak biliniyor. Mad Max aksiyon sahneleriyle ve sıra dışı dünyasıyla izleyicisini kendisine çekmeyi başarıyor. Geleceğin dünyasında yok olmuş bir yeryüzündeki sıra dışı mücadeleleri konu olarak işleyen bu film; görüntü ve efektleriyle de adından sıklıkla söz ettirmeyi başarıyor. Doğal olarak bu film de eleştirmenlerden yüksel bir not almayı fazlasıyla hak ediyor.

Kill Bill: Volume 1

Bir Quentin Tarantino filmi olarak karşımıza çıkan Kill Bill: Volume 1 mükemmel bir aksiyon filmi olarak seyircisinin karşısına çıkıyor. 2003 yılından seyircisiyle buluşan Kill Bill: Volume 1; Uma Thurman’ın yüksek performansıyla büyük beğeni topluyor. Filmin en önemli karakteri olarak ön plana çıkan The Bride; aksiyon sahnelerine başarıyla imzasını atıyor. Oldukça yetenekli bir kadın çetesi, çok sayıda farklı suikastlerde yer almıştır. Bu çete Bill tarafından yönetilmektedir. Bu çetenin bir üyesi olan The Bride, bu takımdan ayrılacaktır. Eski çete üyesi arkadaşları ve Bill’den alacağı intikamı bulunan The Bride; tüm hayatını buna adamaktadır. Müthiş dövüş sahnelerinin yer aldığı bu film eleştirmenlerden de yüksek not almayı başarmıştır.

The Jackal (Çakal)

Yayınlandığı dönemde büyük ses getirmeyi başaran The Jackal (Çakal); 1997 yılının iddialı yapımları arasında yer alıyor. The Jackal (Çakal) isimsiz bir keskin nişancının öyküsünü beyaz perdeye aktarıyor. Üstün yeteneklere sahip olan Çakal, bir şekilde kendisini hemen herkesten saklamayı da başarmaktadır. FBI ile Rus askerleri birlikte bir operasyon düzenleyerek bir Rus çete üyesini öldürmüştür. Bu çete üyesinin kardeşi olan Terek Murad; kardeşinin intikamını alabilmek için Çakalı kiralamıştır. Bu durumdan haberdar olan FBI bir şekilde Çakala engel olmanın yollarını arar. Bu film her ne kadar 1973 yılında çekilmiş olan bir filmin yeninden çevrimi olsa da kendine has karakteri olan bir film olarak izleyici ve eleştirmenlerden yüksek not almayı hak etmiştir.

Ocean’s 11

2011 yılında izleyicisiyle bululmuş olan Ocean’s 11; sıra dışı bir soygun filmidir. Danyy Ocean adındaki bir soyguncunun hapisten çıkması sonrasında yaşanılan olayları konu olarak işleyen Ocean’s 11, oldukça büyük bir soygun yapmayı kafasına takmıştır. Tarihin en büyük kumarhanesi olmasıyla ün yapmış olan bir kumarhaneyi soymaya karar veren Danyy Ocean, bu soygun için planlar yapar. Ancak bu planları hayata geçirmek için bir ekip oluşturmak durumunda olan Danny Ocean, kendisine oldukça iddialı bir ekip kurar. Tam 11 kişiden oluşan bu takım; tarihin en büyük soygunlarından birisini hayata geçirmek için yoğun bir çalışma içerisine girer. Sürükleyici bir film olan Ocean’s 11, bu özelliği sayesinde seyircisinin de beğenisini kazanmıştır.

Face/Off (Yüz Yüze)

Mükemmel bir aksiyon filmi olarak seyircisiyle bululan Face/Off (Yüz Yüze) 1997 yılı itibariyle seyircisiyle buluşmuş bir yapımdır. Bir FBI ajanı olan Sean Archer; ölmüş olan oğlunun yasını tutmaktadır. Tabi ki kahramanımız oğlunun katilinin kim olduğunu araştırmaktadır. O suçlunun Castor Troy olduğunu düşünen Sean Archer; onun çok güçlü bir düşman olduğunu da biliyordur. Bir şekilde Castor Troy’u alt etmeyi başaran kahramanımız; onunla kavga ettiği sırada oldukça önemli bir bilgiye de ulaşacaktır. Bu bilgiye göre Las Angeles kentini yok etmek için bir bomba hazırlanmıştır. Kahramanımız bu bombayı bulmak için çalışacaktır. Ancak tam da bu sırada büyük bir gerçekle yüzleşmek zorunda kalacaktır.

Matrix

1999 yılı itibariyle seyircisiyle buluşmuş olan Matrix, oldukça ses getirmeyi başarmış bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Tam olarak gerçeklik algısını sorgulayan bir film olan Matrix, yaşanılan gerçekliğin tam ötesinde bulunan asıl gerçekliğin ne olduğu sorgulamaktadır. Tabi ki burada yaşanılan gerçeklik rüya olarak tanımlanırken; gerçeklerin ta ötesindeki gerçeklik ise Matrix olarak karşımıza çıkıyor.

Morpheus işte tam da bu gerçekliğin ortasında bulunan tehlikeli olduğu düşünülen bir karakterdir. Neo, Trinity adındaki güzel bir kadınla tanıştıktan sonra hayatı değişecek olan temel kahramanlar arasında yer almaktadır. Tabi ki Neo bir şekilde Matrix’e giderek Morpheus’la tanışacaktır. Bu tanışmadan sonra Neo kendisinde birtakım olağan üstü güçlerin bulunduğunu fark edecektir. Tabi ki her şey bu aşamadan sonra bambaşka bir hal alacaktır. Bu film eleştirmenlerden oldukça yüksek not almayı başarmış olan yapımlar arasında yer almaktadır.

Dikkatinizi Çekebilir: Ağlatan Türk Filmleri